Yapay zekâ (AI) ile envanter yönetimi, geleneksel yöntemlerin ötesine geçerek veriye dayalı, tahmin odaklı ve otomatik bir yapıya dönüşür. İşte bu dönüşümün temel noktaları
Yapay zekâ (AI) ile envanter yönetimi, geleneksel yöntemlerin ötesine geçerek veriye dayalı, tahmin odaklı ve otomatik bir yapıya dönüşür. İşte bu dönüşümün temel noktaları
Pick To Light ve Put To Light, depo ve lojistik operasyonlarında verimliliği ve doğruluğu artırmak amacıyla kullanılan ışıklı yönlendirme sistemleridir. Özellikle hızlı hareket eden ürünlerin bulunduğu ortamlarda insan hatasını minimize eder, işlem hızını artırır ve iş gücü verimliliğini yükseltir.
Günümüz iş dünyasında kararların hızla ve doğru şekilde alınması, işletmelerin sürdürülebilirliği ve rekabet gücü açısından kritik önem taşıyor. Bu noktada sezgisel karar verme yöntemlerinin yerini, dijital teknolojilerle desteklenen veriye dayalı karar alma süreçleri alıyor.
Kurumsal hedefleri netleştirmek ve performansı ölçmek, sürdürülebilir başarı için vazgeçilmezdir. Bu noktada sıkça karşılaştığımız iki kavram öne çıkar: OKR (Objectives and Key Results) ve KPI (Key Performance Indicators). Peki bu iki kavram tam olarak ne anlama gelir ve aralarındaki fark nedir?
Değer Akış Haritalama (VSM), bir ürünün veya hizmetin başlangıçtan müşteriye ulaşana kadar geçtiği tüm adımları görselleştirerek analiz eden bir tekniktir.
Amaç, tüm süreçlerdeki katma değer yaratan ve katma değer yaratmayan adımları net bir şekilde ortaya koymak ve bu bilgiyi kullanarak iyileştirme fırsatlarını belirlemektir.
Depo yönetiminin geleceği, teknoloji sayesinde radikal biçimde dönüşüyor. Artık sadece stok tutmak değil, veriyle akıllı kararlar almak, operasyonel verimliliği artırmak ve müşteri memnuniyetini maksimize etmek ön planda. İşte bu dönüşümdeki ana teknoloji başlıkları:
Endüstriyel süreçlerde hataları önlemenin en etkili yöntemlerinden biri olan Poka-Yoke (Japonca: "hata önleme"), depo ve üretim operasyonlarınızı nasıl dönüştürebilir?
Depo operasyonlarınızda Pareto İlkesi'ni (80/20 Kuralı) uygulayarak, minimum çabayla maksimum verimlilik elde edebilirsiniz. İşte nasıl:
Dijital devrim, lojistik sektörünü kökten değiştiriyor! Yapay zeka (AI) ve otonom araçlar, tedarik zincirlerini daha akıllı, hızlı ve verimli hale getiriyor. İşte geleceğin lojistik vizyonu:
NFC (Near Field Communication - Yakın Alan İletişimi), iki cihazın birbirine yakın mesafede (genellikle 4 cm'ye kadar) kablosuz olarak veri alışverişi yapmasını sağlayan bir teknolojidir. Günlük hayatta ödeme sistemlerinden akıllı cihazlara kadar birçok alanda kullanılır.
Nesnelerin İnterneti (IoT), günlük hayatımızı ve iş süreçlerini kökten değiştiren bir teknolojidir. Peki, IoT nasıl çalışır ve bize ne gibi faydalar sunar?
MES (Manufacturing Execution System), üretim süreçlerini yönetmek, izlemek ve optimize etmek için kullanılan bir yazılım sistemidir. Üretim hatlarındaki operasyonel verileri gerçek zamanlı olarak toplar, analiz eder ve raporlar.
Milk Run, tedarik zinciri yönetiminde kullanılan bir lojistik modelidir. Bu model, birden fazla tedarikçiden malzemelerin toplanarak tek bir araçla teslimat yapılmasını sağlar. Adını, süt dağıtımı yapan araçların birden fazla noktadan süt toplamasından alır. Milk Run, özellikle otomotiv ve üretim sektörlerinde yaygın olarak kullanılır.
Dijital ikiz teknolojisi, iş süreçlerini daha akıllı, verimli ve sürdürülebilir hale getirerek rekabet avantajı sağlar. Gelecekte daha fazla sektörün bu teknolojiye yatırım yapmasıyla, iş yapış şekilleri köklü bir dönüşüm geçirecektir.
Depo Yönetim Sistemleri (WMS - Warehouse Management System), modern lojistik ve tedarik zinciri operasyonlarının vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu sistemler, depo süreçlerini otomatikleştirerek ve optimize ederek işletmelere birçok avantaj sağlar. İşte depo yönetim sistemlerinin başlıca avantajları: